Türkiye Bilgi Ansiklopedisi
  Ulaştırma
 
Ulaştırma  
 
Türkiye’de ulaştırma-haberleşme sektörü, % 28’lik pay ile kamu sektörü sabit sermaye yatırımları içinde en ağırlıklı sektördür. Ulaştırma sektörü, haberleşme ile birlikte GSYİH’nin % 15’ine yakın bir bölümünü oluşturmaktadır. Tüm  ekonomik,  ticari  ve  sosyal   faaliyetlerin   yaklaşık % 30’unu ulaştırma-haberleşme faaliyetleri oluşturmaktadır. Ulaştırma  ve  haberleşme sektörünün milli gelire yaklaşık 53 milyar ABD dolarlık bir katkısı vardır.
 
Ülkede  yurt   içi  yük  taşımalarında, kara   yolu   yaklaşık % 90’lık bir payla ağırlığını korumaktadır. Kara yoluyla yapılan yolcu taşımaları ise % 95’lik bir paya sahiptir. Deniz yoluyla yolcu taşımacılığı binde 5, yük taşımacılığı % 3-4 düzeyinde iken, hava yoluyla yolcu taşımacılığı % 1, yük taşımacılığı binde 3 düzeyindedir. Öte yandan, demir yoluyla yolcu taşımacılığı % 4.5, yükte ise % 5.5 civarındadır.
 
Kara Yolları. Türkiye’deki kara yollarının uzunluğu toplam  63 bin  714 km’dir.   Son yıllarda  otoyol ağı hızlı bir
 

Türkiye’de toplam kara yolları uzunluğu 63 bin 714 km’dir.

 
 
 
 
  
  şekilde genişlemektedir. Toplam otoyol ağı 1.775 kilometreye ulaşmıştır. 31 bin 371 kilometrelik devlet yoluna karşılık, il yolu uzunluğu ise 30 bin 568 kilometredir.  
 
Türkiye’nin ana yol sisteminin bel kemiği olan 3 bin 200 km uzunluğundaki TETEK güzergahı Bulgaristan sınırından başlamakta; İstanbul, Ankara ve Gerede’den geçerek bir kolu Suriye sınırında son bulurken, diğer kolu da Irak sınırına kadar devam etmektedir. TETEK, Avrupa ve Orta Asya kara yolları ağına bağlıdır. Aynı zamanda Orta Asya, Batı Asya ve Kuzey Afrika’ya uzanan en kısa transit güzergahıdır.
 
Coğrafi konumu nedeniyle Avrupa’dan ya da Asya’dan gelen pek çok taşımacılık bağlantılarının üzerinden geçmesine olanak sağlayan Türk kara yolu ulaşım ağı, uluslararası ana arterlerin önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Türkiye’de yaklaşık 9.000 km uzunluğunda uluslararası koridor bulunmaktadır.
 
Son yıllarda uluslararası kara yolu taşımacılığı faaliyetleri sayesinde Türk ekonomisine giderek artan oranlarda döviz girdisi sağlanmıştır. Bu alt sektörün ekonomiye kazandırdığı döviz miktarı, yıllık bazda 1.5-2 milyar ABD doları arasında değişmektedir.
 
Deniz Yolları. Yurt dışı yük taşımacılığında deniz yolları   ağırlığını  korumaktadır.  6 bin 480 km  Anadolu, 786 km  Trakya  ve  1.067 km   adalar  kıyısı olmak  üzere 8 bin 333 km sahil şeridi bulunan Türkiye, 2005 yılında ihracatının % 73.9’unu, ithalatının ise % 92.7’sini deniz yolu ile yapmıştır. Toplam dış ticaretinin % 86.1’i deniz yolu ile yapılmıştır.
 
2005 yılında deniz yoluyla ihracatının % 79.3’ü yabancı bay-raklı,  % 20.7’si  ise  Türk  bayraklı gemilerle; ithalatın ise % 75’i yabancı bayraklı, % 25’i Türk bayraklı gemilerle sağ-lanmıştır.  Kent  içi  taşımacılığın  ise  % 3’lük  bölümü deniz
 
 
 
     
   

Yurt dışı yük taşımacılığında deniz yollarının büyük bir önemi vardır.

 
yolu ile yapılmaktadır. 2005 yılı sonu itibarıyla filoya kayıtlı 300 GRT ve üzeri tonaja sahip gemi sayısı 1061, 2005 yılında toplam taşıma kapasitesi ise 5.800.272 GRT’dir.
 
Türkiye kıyılarında yer alan tersanelerin gemi inşa kapasitesi 2002 yılı itibarıyla 550.000 DWT iken modernizasyonu sağlanan tersaneler ile bu rakam 2005 yılında 1.252.774 DWT seviyelerine yükselmiş, 2002 yılında 13.000 kişiye istihdam imkanı veren sektör, 2005 yılında 25.000 kişiye istihdam olanağı sağlamıştır.
 
Hava Yolları. Hava ulaşımı hizmetlerinde tekel konumunda olan Türk Hava Yolları Anonim Ortaklığı (THY), 1933 yılında bir devlet işletmesi olarak faaliyete geçmiş, 1955 yılında ise yerli ve yabancı sermayeli bir Anonim Şirkete dönüştürülmüştür. 1990’lı yılların başlarında, özel hava yollarına da ulaşım hizmeti sunma hakkının verilme-sinden sonra şirket, tekel olma konumunu kaybetmiştir. Özel hava yolları, turizm sektörünün gelişimi ile paralellik göstermektedir. Sektörün canlı olduğu dönemlerde, toplam uçak sayısı 50’nin üzerine çıkmakta ve dış hat yolcu taşıma-cılığındaki payları ise % 30’un üzerinde seyretmektedir.
 
 
 
 
  
  Türk Sivil Havacılık Sektörü’nde bugün itibarıyla yurt içi ve yurt dışı tarifeli ve tarifesiz seferlerle yolcu ve yük taşıma-cılığı yapmak üzere toplam 16 işletme yetkilendirilmiştir.  
 
Bu işletmelerin bünyesinde bulunan 20’si kargo uçağı olmak üzere toplam 222 adet büyük gövdeli uçak, 37 bin 456 koltuk ve 610 ton kargo kapasitesi ile sivil havacılık sektö-rüne hizmet verilmektedir.
 
Ayrıca hava taksi, genel havacılık ve uçakla zirai mücadele kapsamında toplam olarak havacılık alanında 143 işletmeye ruhsat verilmiştir.
 
THY Filosu, altı yaş ortalaması ile dünyanın en genç filoları arasında yer almaktadır. Sürdürdüğü modernleşme ve gelişim politikaları sonucunda, 2006 yılında 100 uçaklık bir filo ile dış hatlarda 79, iç hatlarda 28 olmak üzere dünyanın 107 noktasına direkt uçuş yapmaktadır. 2010 yılına kadar da yaklaşık 20 dış hatta daha sefer planlanmaktadır. Filo yapısı, çalışma anlayışı ve işletmeciliği tamamen modern bir yapıya kavuşan THY, yılda 12 milyonun üzerinde yolcu ve 150.000 ton kargo taşımaktadır.
 

Türk Hava Yolları (THY) filosu, altı yaş ortalaması ile dünyanın
en genç filoları arasında yer almaktadır.

 
 
 
 
 
Uçak filo büyüklüğü bakımından dünyada 40'ıncı, kalite sıralamasında ise ilk 20’de olan THY’nin hedefi, filosunu genişletmek ve sürekli yenilenmektir. 2006 yılı sonuna kadar 59 yeni uçağın filoya katılması hedeflenmiş olup, bu doğrultuda 24 yeni hattın daha açılması planlanmaktadır.  
 
Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü (DHMİ) tarafından işletilen havalimanı ve meydanları sayısı, 20’si uluslararası statüde olmak üzere toplam 34’tür.
 
Demir Yolları. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demir yolları  İşletmesi (TCDD), 8 bin 697 kilometresi ana hat, 2 bin 287 kilometresi tali hat olmak üzere toplam 10 bin 984 kilometrelik demir yolu hattında yolcu ve yük taşımacılığı yapmaktadır. Bu hatların % 95’inde tek hat işletmeciliği yapılmaktadır. TCDD hatları Asya-Avrupa arasındaki en kısa uluslararası koridor üzerinde yer almaktadır ve 4 numaralı Pan-Avrupa taşıma koridoru TCDD hatları ile buluşmaktadır.
 
TCDD’nin yolcu ve yük taşımacılığını önemli ölçüde artıracağı tahmin edilen Ankara-Haydarpaşa Mevcut Demiryolu Hattı Rehabilitasyon  Projesi’nin  temeli  8  Haziran 2003 tarihinde
 

TCDD, toplam 10 bin 984 km’lik demir yolu hattında
yolcu ve yük taşımacılığı yapmaktadır.

 
 
 
 
  
   

Şehir içi ulaşımda metrolar giderek yaygınlaşmakta ve
ulaştırma sektörü içerisinde önem kazanmaktadır.

 

atılmıştır.   Söz   konusu   projenin  tamamlanması  halinde, bu hat kesimindeki seyahat süresi üç saat 10 dakikaya inecektir.

 
Ayrıca TCDD, demir yolu bağlantısı olan Haydarpaşa, İzmir, Mersin, İskenderun, Samsun, Bandırma ve Derince Limanları'nın da işletmeciliğini yapmaktadır.
 
Kısa adı “Marmaray” olan Demir yolu Boğaz Tüp Geçişi Projesi’nin temeli 9 Mayıs 2004 tarihinde atılmış, 27 Ağustos 2004 tarihinde de işe fiilen başlanılmıştır. Marmara Denizi’nin 58 m altından Avrupa ile Asya’yı birbirine bağlayacak olan projenin 2-2.5 milyar ABD dolarına mal olması ve 2008 yılında tamamlanması beklenmektedir. Proje sayesinde iki kıta arasında taşınan insan sayısı saatte 10 binden 150 bine çıkacak ve raylı sistemin ulaşımdaki payı % 27’ye ulaşacaktır.
 
Petrol Boru Hatları. Türkiye’de ilk petrol boru hattı, 1966 yılında Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) tarafından Batman-Dörtyol (İskenderun Körfezi) arasında döşenmiş ve işletmeye açılmıştır. Bu hatla Diyarbakır ve Batman’da çıkarılan petrol, Dörtyol Terminali’ne taşınmak-tadır.
 
 
 
     
  Irak ham petrolünün İskenderun Körfezi’ne taşınması amacıyla 1974 yılında kurulan BOTAŞ, 1987 yılında doğal gazın ithali, pazarlanması, satışı ve boru hatlarıyla iletimi görevlerini de üstlenmiş ve 2 Mayıs 2001 tarihli 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Düzenleme Kanunuyla tekel yetkisi kaldırılmış, doğal gaz piyasası da üçüncü şahıslara açılmıştır.  
 
Türkiye’nin en önemli ham petrol boru hattı olan Irak-Türkiye Ham Petrol Boru Hattı, Kerkük ve diğer üretim sahalarından elde edilen petrolü, İskenderun Körfezi’ndeki Ceyhan Deniz Terminali’ne ulaştırmaktadır. 1976 yılında işletmeye açılan hattın mevcut taşıma kapasitesi 70.9 milyon ton/yıl’dır. 1.876 km uzunluğundaki boru hattı, Türkiye topraklarında 641 km ve 656 km olan iki paralel hattan oluşmakta, toplam 579 kilometresi de Irak’ta yer almaktadır.
 
Bakü-Tiflis-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı Projesi ile de Azerbaycan’da üretilen ham petrolün Gürcistan üzerinden Ceyhan’daki deniz terminaline, buradan da tankerlerle dünya pazarlarına ulaştırılması amaçlanmaktadır. Bu boru hattının kapasitesi yılda 50 milyon ton, toplam uzunluğu 1.776 km olup, bunun 1.076 kilometrelik bölümü Türkiye topraklarındadır. Boru hattına ilk olarak 25 Mayıs 2005 tarihinde yüklenen ham petrol, 28 Mayıs 2006’da Ceyhan’a ulaşmıştır. 13 Temmuz 2006 tarihinde liderlerin katıldığı törenle boru hattı işletmeye alınmıştır.
 
Doğal Gaz Boru Hatları. Doğal gaz arz kaynaklarının çeşitlendirilmesi politikası doğrultusunda, İran’dan Türkiye’ye yılda 10 milyar m3 doğal gaz sevkiyatına ilişkin yaklaşık 1.491 km uzunluğundaki Doğu Anadolu Doğal Gaz Ana İletim Hattı, Aralık 2001 tarihinde;  “Mavi Akım Projesi” kapsamında, Rusya Federasyonu’ndan Türkiye’ye yılda 16 milyar m3 doğal gaz sevk edilmesi için kurulan Samsun-Ankara Doğal Gaz İletim Hattı ise Şubat 2003 tarihinde işletmeye alınmıştır.
 
 
 
 
 
 
 
  
  Azerbaycan Türkiye Doğal Gaz Boru Hattı (Şah Deniz) Projesi, Azerbaycan doğal gazının Gürcistan üzerinden Türkiye’ye sevk edilmesini amaçlamaktadır. 15 yıl süreli Doğal Gaz Alım Antlaşması'nda, alımların 2 milyar m3 ile başlaması ve plato periyoda 6.6 milyar m3/yıl'a ulaşması öngörülmektedir. Azerbaycan ve Türkmenistan doğal gazının yaklaşık 225 kilometrelik hattının inşası devam etmekte olup, hattın 2006 yılında işletmeye alınması planlan-maktadır.  
 
Türkmenistan’ın güneyindeki sahalarda üretilen doğal gazın Hazar geçişli bir boru hattı ile Türkiye’ye ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınmasını amaçlayan Türkmenistan-Türkiye-Avrupa Doğal Gaz Boru Hattı Projesi kapsamında 1988 yılında imzalanan çerçeve anlaşmaya göre, 30 milyar m3 Türkmen gazının 16 milyar m3’ü Türkiye’ye, 14 milyar m3’ü Avrupa’ya taşınacaktır. 16 milyar m3 doğal gaz alımı için  30  yıl  süreli Doğal  Gaz  Alım-Satım  Antlaşması  ise 21 Mayıs 1999 tarihinde imzalanmıştır.
 
Yürütülen bir diğer proje de Konya-İzmir Doğal Gaz İletim Hattı Projesi olup, söz konusu proje ile Doğu Anadolu Doğal Gaz Ana İletim Hattı’ndan, Konya’dan alınacak bir branşmanın; Burdur, Isparta, Denizli ve Aydın üzerinden İzmir’e uzatılması planlanmaktadır.
 
Doğu Anadolu “Doğal Gaz Ana İletim Hattı”ndan, Erzincan civarından alınacak bir branşman ile ilk aşamada Gümüşhane ile Bayburt üzerinden yapılacak boru hattının Gümüşhane, Bayburt, Trabzon ve Rize’ye uzatılması planlanmıştır.
 
Mevcut İzmit (Pazarcık)-Karadeniz Ereğli Doğal Gaz Boru Hattı’nın devamı niteliğinde inşa edilecek olan Karadeniz Ereğli-Bartın Doğal Gaz İletim Hattı ile Zonguldak, Devrek, Çaycuma ve Bartın yerleşim birimlerine doğal gaz arzının sağlanması öngörülmektedir.
 
 
 
 
 
 
     
  AB Komisyonu INOGATE Programı kapsamında; Hazar Havzası, Orta Doğu, Güney Akdeniz ülkeleri ve diğer uluslararası kaynaklardan sağlanacak doğal gazın, Avrupa’ya nakli amacıyla geliştirilen “Güney Avrupa Gaz Ringi Projesi” kapsamında, Türkiye ve Yunanistan’ın doğal gaz şebekeleri birbirine bağlanacaktır. Bu doğrultuda geliştirilen AB Komisyonu INOGATE Programı desteğiyle Türkiye ve Yunanistan tarafından Güney Avrupa Gaz Ringi Projesi’nin ilk aşaması başlatılmıştır. Proje kapsamında, Türkiye ile Yunanistan arasında bir doğal gaz boru hattı bağlantısı gerçekleştirilecektir. Hattın Türkiye kısmının kara ve deniz geçişi inşaatı devam etmekte olup, Yunanistan’a yapılacak gaz arzının 2006 yılında başlatılması planlanmaktadır.  
 
Ayrıca, Türkiye-Yunanistan Doğal Gaz Hattı’nın Adriyatik Denizi’nden geçecek bir hat ile İtalya’ya uzatılması için de BOTAŞ, DEPA ve Edison Gas arasında oluşturulan Teknik ve Ekonomik Çalışma Grubu çalışmalarını sürdürmektedir.
 
Yunanistan ve İtalya açılımları ile Avrupa pazarlarına gaz taşımak için geliştirilen önemli bir diğer boru hattı güzergahı ise Bulgaristan, Romanya ve Macaristan üzerinden Avrupa’nın en önemli transit hatlarının geçtiği Avusturya’ya ulaşan hattır. Bu çerçevede; BOTAŞ, Bulgargaz (Bulgaristan), Transgaz (Romanya), MOL (Macaristan) ve OMV Erdgas (Avusturya) şirketlerinin katılımıyla “Nabucco Company Pipeline Study GmbH” isimli iş geliştirme şirketi kurulmuştur. Nabucco  Projesi  kapsamında  Ortak  Girişim   Antlaşması 28 Haziran 2005 tarihinde katılımcı şirketler tarafından imzalanmış olup, ihale çalışmaları devam etmektedir.
 
Türkiye’nin 1987 yılında 500 milyon m³ ile başlayan ithal doğal gaz tüketimi 2005 yılı sonunda 26.5 milyar m³ seviyelerine ulaşmıştır. Doğal gaz; konut, sanayi, elektrik ve gübre olmak üzere, dört ana sektörde kullanılmaktadır.
 
 
 
 
 
 
 
  
  2005 yılı sonu itibarıyla en fazla tüketim % 57 ile elektrik sektöründe gerçekleşmiştir. Konut sektörü ise % 22 ile ikinci sırada yer almıştır. Toplam tüketim içindeki payı % 19 olan sanayi sektörü tüketimini, % 2’lik pay ile gübre sektörü takip etmiştir.  
 
2006 yılı için öngörülen doğal gaz talebi 28.5 milyar sm³ civarındadır. Orta ve uzun dönemde ise, doğal gaz talebinin artarak 2010 yılında 39.3 milyar sm³, 2015 yılında 42 milyar sm³ seviyelerine ulaşması öngörülmektedir.
 
BOTAŞ, altı ülke ile sekiz ayrı uzun vadeli doğal gaz alım antlaşması imzalamış durumdadır. Artan gaz talebini karşılamak amacıyla bugün yürürlükte olan altı antlaşma çerçevesinde, dört ülkeden doğal gaz ithal edilmektedir. Rusya’dan 6 milyar m³/yıl, 8 milyar m³/yıl ve 16 milyar m³/yıl olmak üzere, üç ayrı antlaşma, İran’dan 10 milyar m³/yıl’lık,  Cezayir’den  4  milyar  m³/yıl   ve   Nijerya’dan 1.2 milyar m³/yıl’lık sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ithal kont-ratları dahilinde, alımlar devam etmektedir.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
  Bugün 29387 ziyaretçikişi sitemize uğradı. HER KAKKI SAKLIDIR  
 
.
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol