Türkiye Bilgi Ansiklopedisi
  Hukuk Düzeni
 
Türkiye’de hukuk düzeni; başta anayasa olmak üzere yasa, tüzük, yönetmelik, kararname gibi yürütmenin işlemleri ile sağlanır. Yönetim de; genel tebliğ, genelge, bütçe uygulama yönergeleri gibi düzenleyici işlemlerle bu düzenin sağlanmasına katkıda bulunur. Yürütme ve yönetimin düzenleyici işlemleri genel nitelikli olup, devletin tüm örgütlerini kapsar. Bu işlemler; belli konulara, kurumlara, yerel yönetimlere ve özel kuruluşlara ilişkin de olabilmek-tedir.
 
Uluslararası anlaşmalar, anayasa gereği yasa hükmündedir ve bunlar için anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. 7 Mayıs 2004 tarihinde kabul edilen anayasa değişiklikleriyle, usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası anlaşmalarda ve kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda, uluslararası anlaşma hükümlerinin esas alınacağı yönünde düzenlemeler getirilmiştir.
 

Yüksek Yargı Mensupları Anıtkabir’de

 
 
 
 
 
 
  
  Bireylerin özgürlüğü yalnızca yasalar ile kısıtlanabilir. Tutuklamaya ve bunun süresine ilişkin kararı ancak yargıç verebilir. Yakalanan ya da tutuklanan kişilere bunun nedeni bildirilir ve yakınlarına haber verilir. 3 Ekim 2001 tarihinde yapılan anayasa değişikliğine göre; yakalanan veya tutuklanan kişi, tutulma yerine ve en yakın mahkemeye gönderilmek için gerekli süre hariç en geç 48 saat; toplu olarak işlenen suçlarda ise en çok dört gün içinde hakim önüne çıkarılır.  
 
Türkiye, insan haklarını ve temel özgürlükleri korumak amacıyla Avrupa Sözleşmesi’ne ek olan 13 Nolu Protokolü imzalamıştır. Bu protokol uyarınca, 7 Mayıs 2004 tarihinde yapılan değişiklikle ölüm cezası anayasadan çıkarılmıştır. Ayrıca, Türk Ceza Hukukunda da özgürlükleri genişletici yönde köklü değişiklikler yapılmıştır.
 
Mahkemelerde herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma hakkına sahiptir. Hiç kimse, kanunen tabi olduğu mahkemeden başka merci önüne çıkarılamaz. Yargılama hakkı sadece bağımsız yargıçlara verilmiştir. Yargıçlar ve savcılar adli ve idari yargı hakimleri olarak görev yaparlar. Hakimler ve savcılar azlolunamaz, kendileri istemedikçe 65 yaşından önce emekliye ayrılamaz; bir mahkemenin ya da kadronun kaldırılması nedeniyle bile olsa aylık ödenek ve diğer özlük haklarından yoksun bırakılamazlar.
 
Adli yargı, adli davalar ve özel görevli mahkemeler olmak üzere iki derecelidir. Adli davalar, özel görevli mahkemeler dışında, ilk derece mahkemesi olarak sulh ve asliye mahkemelerinde görülür. Özel görevli mahkemeler ise; ağır ceza, iş, çocuk, trafik, kadastro ve ticaret mahkemeleridir. Ayrıca 4787 sayılı Kanunla tek hakimli ve asliye mahkemesi derecesinde olmak üzere Aile Mahkemeleri kurulmuş, 5236 sayılı Kanunla  İstinaf Mahkemeleri sistemi  getirilmiştir. Adli
 
 
 
 
 
 
 
 

 
 
 
 
 
 
 
   

Bağımsız mahkemelerde bir duruşma

 
davaların temyiz mercisi Yargıtay’dır. Yargıtay, ceza ve hukuk dairelerinden oluşur. Ayrıca burada Ceza ve Hukuk Genel Kurulları bulunur. Anayasa, asker olan bireylerin davaları için askeri yargıyı öngörmüştür. Davalar askeri mahkemelerde görülmekte, temyiz mercisi olarak da Askeri Yargıtay son incelemeyi yapmaktadır.
 
E-dönüşüm Türkiye Projesi kapsamında, adaletin gecikmeksizin yerine getirilerek vatandaşın mağdur olmasını engellemek, Türkiye Cumhuriyeti Adli Sistemi'nin işleyişinin güvenirliğini ve doğruluğunu koruyarak, yargıya hız kazandırmak amacıyla, Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) başlatılmış ve pilot illerde uygulamaya geçilmiştir.
 
Proje ile "e-adalet" sisteminin kurulması için; yüksek yargı organları, Adalet Bakanlığı merkez teşkilatı, tüm mahke-meler, Cumhuriyet Başsavcılıkları, Adli Tıp, ceza ve tevkif evleri, icra dairelerini ve diğer bakanlık birimlerini içine alacak şekilde bilgisayar ağı kurmak. Bu sayede belge akışı ile bilgi alışverişinin elektronik ortama taşınması, vatandaşa İnternet üzerinden hizmet sağlanması hedeflenmektedir.
 
 
 
 
 
 
  
  Birey ve Kamu Yönetimi. Hukuk devletinin gereği olarak Türkiye’de idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır. Cumhurbaşkanı’nın tek başına yapacağı işlemler, Yüksek Askeri Şura kararları ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kararları ise yargı denetimi dışındadır. Ayrıca memurlarla ilgili uyarma ve kınama cezaları hariç, disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz.  
 
Yönetimin eylem ve işlemlerine karşı açılan davalar, idari yargıda görülür. İdari yargı iki derecelidir. İdari ve Vergi Mahkemeleri ilk derece mahkemesi olarak görev yapmaktadır. Bölge idare mahkemeleri ise, idare ve vergi mahkemelerinin tek hakimle verdiği kararlara karşı yapılan itirazlar ile idare ve vergi mahkemeleri arasında çıkan görev ve yetki uyuşmazlıklarını inceler ve kesin olarak karara bağlar. Bölge İdare Mahkemeleri, bazı davalar bakımından üst derece mahkemesidir, yönetsel eylem ve işlemlere karşı açılan davalara ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar. İdari davaların temyiz mercisi Danıştay’dır. Danıştay’ın da ilk derece mahkemesi olarak baktığı davalar vardır.
 
Askeri Yüksek İdare Mahkemesi de Anayasanın öngördüğü mahkemelerdendir. Bu yüksek mahkeme, askeri olmayan makamlar tarafından tesis edilmiş olsa bile, asker kişilerle ilgili ve askeri hizmete ilişkin yönetsel eylem ve işlemlerden doğan uyuşmazlıklara bakan ilk ve son derece mahkemesi olarak görev yapar.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
  Bugün 29438 ziyaretçikişi sitemize uğradı. HER KAKKI SAKLIDIR  
 
.
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol