Türkiye Bilgi Ansiklopedisi
  Türk Ekonomisi ve Dışa Açık Ekonomi Politikaları
 
Türk Ekonomisi ve Dışa Açık Ekonomi Politikaları  
 
Türkiye, 1980 yılına gelinceye kadar ithal ikamesine dayalı bir ekonomi politikası izlemiştir. Ekonomide köklü dönüşümleri amaçlayan geniş kapsamlı bir istikrar programı ise, 24 Ocak 1980 tarihinde uygulamaya konulmuştur. Böylece, ithal ikameci sanayileşme stratejisi yerine, ihracata ağırlık ve öncelik veren bir sanayileşme modeli benim-senmiştir.
 
Gerçekleştirilen reformlarla, merkezden yönetim yerine piyasa mekanizmalarına giderek daha fazla ağırlık verilmesi öngörülmüştür.
 
Para ve Sermaye Piyasaları. Sermaye piyasala-rındaki yeniden yapılanma ve gelişmeler sonucunda, 1981 yılında Sermaye Piyasası Yasası yürürlüğe girmiş, ertesi yıl da, Türk sermaye piyasasında düzenleyici ve denetleyici görevlere sahip  Sermaye  Piyasası  Kurulu  oluşturulmuştur.
 

IMKB Seans Salonu - İSTANBUL

  26 Aralık 1985 tarihinde ise, Türk ekonomisinin gelişiminde son derece önemli bir rol oynayan İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) kurulmuştur. İMKB üyeleri aracı kurum ve bankalardır. Yatırım fonlarının hızla büyümesi ve yabancı yatırımcıların sermaye piyasalarına girişlerinin serbest-leştirilmesi, İMKB’nin hızlı bir şekilde büyümesine etki eden faktörler arasındadır. İMKB’de halen Hisse Senetleri Piyasası, Tahvil ve Bono Piyasası ve Uluslararası Pazar olmak üzere üç piyasa faaliyet göstermektedir.  
 
Bugün dünyada en liberal döviz rejimine sahip ülkelerden biri de Türkiye’dir. Türk lirasının tam konvertibl olmasının yanı sıra 1989 yılından beri yabancı bireysel ve kurumsal yatırımcıların İMKB’de menkul kıymet alım satımını serbest bırakan bir politika izlenmektedir. Ağustos 1989’da kabul edilen 32 sayılı Karar ile İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’na kote olan menkul kıymetler üzerinde işlem yapmak isteyen yabancı kurumsal ve bireysel yatırımcılara getirilmiş olan bütün sınırlamalar kaldırılmıştır. Bu düzenlemeyle Türk hisse senetleri ve tahvil piyasaları, sermayenin ve kârların yurtdışına çıkarılmasına hiçbir engel getirilmeksizin yabancı yatırımcılara açık hale gelmiştir.
 
2005 sonu itibarıyla, İMKB’nin Hisse Senetleri Piyasası’nda günlük 304 şirketin hisse senetlerine ek olarak, iki adet “Borsa yatırım fonu” işlem görmektedir. Hisse Senetleri Piyasası’nın 2005 yılı günlük ortalama işlem hacmi 794 milyon ABD dolarıdır. İMKB Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım Satım Pazarı’nın 2005 yılı günlük ortalama işlem hacmi 1.4 milyar ABD doları, Repo-Ters Repo Pazarı’nın ki ise 5.4 milyar ABD dolarıdır. İMKB 2005 yılında, gelişmekte olan borsalarda ve piyasalarda hisse senetleri piyasasında işlem hacmi açısından altıncı sırada, piyasa değeri açısından ise 10'uncu sırada yer almıştır. İMKB’nin Tahvil ve Bono Piyasası’nın  Kesin  Alım-Satım   Pazarı,   tahvil   işlemlerinin
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
erçekleştirildiği tüm borsalar arasında yıllık toplam işlem hacmine göre dördüncü sıradadır.  
 
İMKB; “The World Federation of Exchanges” (WFE), “Federation of Euro-Asian Stock Exchanges” (FEAS), “Inter-national Securities Services Association” (ISSA), “Inter-national Securities Market Association” (ISMA) ve “European Capital Markets Institute”nin (ECMI) tam üyesidir. “Inter-national Organization of Securities Commissions (IOSCO)”a da “affiliate member” sıfatıyla üye olarak eklenmiştir.
 
Mayıs 1981’den itibaren, iç ve dış fiyat düzeylerindeki değişmeler ile ödemeler dengesi ve uluslararası döviz piyasalarındaki gelişmeler göz önünde tutularak, Merkez Bankası tarafından günlük olarak ayarlanan döviz kurları, 1988 Ağustos ayından sonra döviz piyasasında belirlenmeye başlanmıştır. Döviz piyasasının yanı sıra, Merkez Bankası 1987 yılında Açık Piyasa İşlemlerini başlatmış ve 1989 Nisan ayında altın piyasasını da açmıştır.
 
1984 yılından itibaren, kambiyo rejimi büyük ölçüde liberalleştirilmiştir. Türk parasının kıymetini koruma hakkında çıkarılan kararlar ve bunlara ilişkin tebliğlerle, döviz rejimine geniş ölçüde serbesti getirilmiş, bu yolla Türk parasının konvertibiliteye geçmesi için gerekli olan yasal çerçeve, 11 Ağustos 1989 tarihinde yürürlüğe giren “Türk Parası’nın Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar” ile büyük ölçüde oluşturulmuştur.
 
Uygulanan “Enflasyonu Düşürme Programı” kapsamında, 2005 yılı başından geçerli olmak üzere TL’den altı sıfır atılmıştır. Böylece, 1 Ocak 2005’ten itibaren 1 milyon Türk lirasının değeri yeni uygulama ile 1 Yeni Türk Lirası’ na (YTL) eşit hale gelmiştir.
 
Özelleştirme. Türkiye’de özelleştirme uygulamala-rına 1985 yılından itibaren başlanmıştır. Uygulamada ortaya çıkan sorunların aşılabilmesi amacıyla birçok hukuki  düzenlemeler  yapılmış  olup  1994  yılında  yürürlüğe  giren
 
 
 
  
  4046 sayılı Kanun ile özelleştirme uygulamalarına ilişkin hukuki altyapı kapsamlı şekilde oluşturulmuştur. 20 yılı aşkın bir süredir devam eden özelleştirme süreci içerisinde, 2005 yılı ayrı tutulması gereken bir yıl olmuştur. 2005 yılı içerisinde ERDEMİR, TÜPRAŞ ve TELEKOM gibi kurumlarında özelleştirilmesi gerçekleştirilmiştir. 2005 yılında 16.166,8 milyon ABD doları tutarında özelleştirme uygulaması gerçekleştirilmiştir. Türk Telekom’un % 55 oranındaki hissesi Oger Telekomünikasyon AŞ’ye 6.55 milyar ABD doları tutarı bedel ile devredilmiştir. Bu ihale özelleştirme tarihinin tek kalemde yapılan en yüksek tutarlı özelleştirme işlemi olmuştur. TÜPRAŞ’ın 4 milyar 140 milyon ABD doları bedelle ve ERDEMİR’in 2 milyar 770 milyon ABD doları bedelle 2005 yılında ihalesi yapılmış ve  2006 yılında devir işlemleri tamamlanmıştır. Bunların dışında, 2005 yılı içerisinde kapsamdaki 30 kuruluştan, yedi şirketteki kamu hissesinin tamamı, üç şirketteki kamu hissesinin bir bölümü, sekiz işletme ve işletme birimi, beş otel ve sosyal tesis ile 2.613 gayrimenkulün özelleştirme işlemleri tamamlanmıştır.  
 
 
     
   
 
Mersin ve İskenderun Limanları'nın ardından Türkiye'nin önemli limanlarından biri olan TCDD İzmir Limanı’nın, Bandırma, Derince ve Samsun Limanları'nın, elektrik dağıtım dirketlerinin, şeker fabrikaları ve Emekli Sandığı’nın, Çelik Palas ve Tarabya Otelleri’nin özelleştirme hazırlık çalış-malarına ek olarak, 2006 yılında, şans oyunları, PETKİM, THY ve TEKEL sigara fabrikalarının özelleştirme işlemleri ile HALKBANK’ın özelleştirilmesine yönelik hazırlık işlemleri devam etmektedir.
 
Büyüme ve İstihdam. Türk ekonomisi, GSMH’de yıllık ortalama olarak 1980-1990 yılları arasında % 5.3, 1990-1998 yılları arasında % 4.5 oranı ile dünya ortala-masının üzerinde bir büyüme gerçekleştirmiştir. 1999-2001 yılları arasında yaşanan krizler sonucunda % 3.1 oranında küçülen Türk ekonomisi, 2002 yılından bu yana önemli bir gelişme kaydederek ortalama % 7.8 oranında büyümüştür.
 
 
 
  2003 yılında % 5.8 oranında büyüyen Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH), 2004 yılında  özel  tüketim  ve  özel   kesim sabit sermaye yatırımlarındaki yüksek oranlı artışlarla beraber % 8.9 oranında büyüme kaydetmiştir. 2004 yılında Gayri Safi Milli Hasıla'da (GSMH) kaydedilen % 9.9 oranındaki büyüme hızı 1966 yılından bu yana ulaşılan en yüksek büyüme hızı olmuştur. 2005 yılına gelindiğinde ise GSMH’deki gözlenen yüksek büyüme trendi devam ettirilerek  % 7.6 oranı yakalanmıştır.  
 
Tarımın Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) içindeki payı, 1960’lı yılların sonunda % 30 civarında iken, 2005’te bu oran % 10.3’e gerilemiştir. Buna karşılık sanayinin payı, aynı dönemde % 19’dan % 25’in üzerine çıkmıştır. Ülkede hizmet sektörü de dünya ekonomisindeki gelişmelere paralel olarak milli gelir içindeki payını artırmıştır. Hizmet sektörünün GSYİH içindeki payı 1980 öncesi % 50’nin altında  iken,  bu  oran  1995  yılında % 58’e,  2005’te ise % 64,3’e yükselmiştir. Sektörler itibarıyla, 2005 yılında tarım sektörü katma değeri % 5.6 oranında artarken, sanayi ve hizmetler sektörlerinde katma değer artışı sırasıyla % 6.5 ve % 8.2 olarak gerçekleşmiştir. İnşaat sektörü katma değeri de % 21.5 oranında artış göstererek GSYİH büyümesine önemli katkı sağlamıştır.
 
Ticaret sektörü, milli gelire katkı açısından tüm hizmet sektörleri arasında en hızlı gelişen alt hizmet sektörüdür. Turizm sektörünü de kapsayan ticaret alt sektörünün GSMH’ye katkısının artmasında, turizmin son yıllardaki hızlı gelişimi önemli rol oynamıştır. Turizm gelirleri, 2003 yılında 13.203 milyon ABD dolarına ulaşmıştır.  2004 yılında ise turizm geliri artmaya devam ederek 15.888 milyon ABD dolarına yükselmiştir. 2005 yılına gelindiğinde ise turizm gelirleri bir önceki yıla göre % 14.2 oranında artarak 18.152 milyon ABD dolarına ulaşmıştır.  
 
Kişi başına Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH), 2003 yılında 3.356 iken, 2004 yılında 4.172, 2005 yılında ise 5.008 ABD dolarına yükselmiştir. Satınalma Gücü Paritesi'ne göre, kişi başına Reel Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) 2001 yılında kriz nedeniyle 6.151 ABD dolarına düşerken, 2004 yılında 7.756 ABD doları olmuştur. 2005 yılında ise bu rakam 8.435 ABD dolarına yükselmiştir.
 
 
  Bugün 30771 ziyaretçikişi sitemize uğradı. HER KAKKI SAKLIDIR  
 
.
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol